Evlilikte şiddetli geçimsizlik yaşandığında, çiftlerin ilişkilerini düzeltmek için adımlar atmaları önemlidir. Şiddetli geçimsizlik sorununu çözmek için aşağıdaki yöntemleri deneyebilirler:
- İletişim: Sorunları açık ve dürüst bir şekilde paylaşarak iletişimi güçlendirmek önemlidir. Karşılıklı dinleme ve anlama çabaları, sorunların çözümüne katkı sağlar.
- Danışmanlık: Evlilik terapisi veya danışmanlık almak, bağları güçlendirmek ve sorunların üstesinden gelmek için yardımcı olabilir.
- Empati: Karşılıklı empati göstermek ve birbirinin duygularını anlamak, ilişkiyi destekleyen önemli bir faktördür.
- Uzlaşma: Tartışmalarda anlaşmaya varma ve uzlaşma sağlama çabaları, çatışmaların azalmasına yardımcı olabilir.
- Destek Sistemleri: Aile ve arkadaşların desteğini almak, çiftlerin stresle başa çıkmasına yardımcı olabilir.
Evlilik, iki insanın bir araya gelerek bir ömür boyu süren birliktelik kurduğu özel bir ilişki türüdür. Ancak her ilişkide olduğu gibi evliliklerde de zaman zaman zorluklar ve geçimsizlikler yaşanabilir. Şiddetli geçimsizlik, çiftlerin arasındaki sorunların boyutunu artırabilir ve ilişkiyi olumsuz etkileyebilir. Bu tür durumlarla başa çıkmak ve evlilikteki şiddetli geçimsizliği çözmek için aşağıdaki adımları düşünebilirsiniz:
- İletişim Kurmak:Sorunları çözmek için iletişim en temel adımdır. Açık ve dürüst iletişim kurarak karşılıklı duyguları, düşünceleri ve endişeleri paylaşabilirsiniz. Ancak iletişim sırasında birbirinizin duygularına saygı göstermeyi unutmamanız önemlidir.
- Empati Kurmak:Birbirinizin yerine koymak ve karşılıklı olarak duyguları anlamak, geçimsizlikleri çözmek için önemlidir. Empati, ilişkinin derinleşmesine ve çözüm odaklı bir yaklaşımın geliştirilmesine yardımcı olabilir.
- Profesyonel Yardım Almak:Eğer sorunlar ciddi boyutlara ulaşmışsa, bir evlilik danışmanı veya terapisti ile çalışmak faydalı olabilir. Bu profesyoneller, çiftlere iletişim becerileri, çatışma çözme yöntemleri ve ilişki dinamikleri konusunda yardımcı olabilir.
- Tolerans Göstermek:Her bireyin farklı özellikleri, alışkanlıkları ve düşünceleri vardır. Tolerans göstermek, bazı konularda esnek olmayı öğrenmek ve birbirinizin farklılıklarını kabul etmek evlilikteki geçimsizliği azaltabilir.
- Ortak Çözümler Üretmek:Karşılıklı olarak, sorunları çözmek için ortak çözümler üretmek önemlidir. Bu şekilde her iki taraf da problemlerin çözümüne katkıda bulunabilir ve daha sağlıklı bir ilişki oluşturabilir.
- Geçmişi Değerlendirmek:Geçmiş deneyimler, davranış kalıpları ve aile geçmişi, bazı sorunların kaynağı olabilir. Bu nedenle, geçmişte yaşanan deneyimleri ve etkilerini anlamak, sorunların temel nedenlerini anlamak açısından önemlidir.
- Kişisel Gelişime Odaklanmak:Birey olarak kişisel gelişim ve öz farkındalık üzerine çalışmak, kendinizi ve partnerinizi daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir. Bu da ilişkinizi olumlu yönde etkileyebilir.
- Gerektiğinde Ayrılık Düşünmek:Eğer ilişkinizdeki sorunlar çözülemez noktaya gelirse ve her iki taraf için de sağlıklı bir yaşamı engelliyorsa, ayrılık da bir seçenek olabilir. Ancak bu tür bir karar alırken dikkatli düşünmek ve gerekirse profesyonel yardım almak önemlidir.
Unutmayın ki her ilişkinin dinamikleri farklıdır ve her çiftin yaşadığı sorunlar ve çözüm yolları da farklı olabilir. Bu nedenle, yukarıdaki adımları esnek bir şekilde kullanarak, ilişkinizi daha sağlıklı bir hale getirmek için çalışabilirsiniz. Eğer şiddet veya fiziksel tehlike gibi durumlar söz konusu ise, hemen profesyonel yardım almanız önemlidir.
Şiddetli Geçimsizlik Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?
Şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılan boşanma davası, ülkenin yasalarına, mahkemenin yoğunluğuna ve çiftlerin durumuna bağlı olarak süreç değişebilir. Çekişmeli boşanma davaları, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması gerektiği için daha uzun sürebilir. Bu süreç, birkaç aydan birkaç yıla kadar değişebilir.
Şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılan boşanma davalarının süresi, ülkeye, yargı sistemine ve davanın karmaşıklığına göre değişiklik gösterebilir. Her ülkenin yasaları ve yargı süreçleri farklı olabilir, bu nedenle aşağıda genel bir bakış sunulmuştur:
Boşanma Süreci ve Süresi:
- Dava Açma Aşaması:Boşanma süreci, evlilikten ayrılma kararı alındığı an başlar. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açma süreci, avukat tutma, gerekli belgeleri toplama ve başvurunun yapıldığı mahkemeye sunma aşamalarını içerir.
- Duruşmalar ve İtirazlar:Boşanma davaları, duruşmalar ve mahkeme süreçleri gerektirebilir. Taraflar arasında anlaşmazlık varsa veya bir taraf itiraz ederse, bu da süreci uzatabilir. Duruşmaların sıklığı ve süresi değişebilir.
- Müzakereler ve Anlaşmalar:Bazı durumlarda, taraflar anlaşmazlıkları hızlı bir şekilde çözmek için arabuluculuk veya uzlaşma yollarına başvurabilir. Bu, sürecin hızlanmasına yardımcı olabilir.
- Hakim Kararı:Mahkeme, tarafların sunmuş olduğu kanıtları ve beyanları değerlendirerek bir karar verir. Boşanma kararı ve varsa maddi-manevi tazminat veya velayet gibi konulardaki kararlar, mahkemenin yükümlülüklerini yerine getirmesini gerektirir.
Süre Değişkenlikleri:
Boşanma davalarının süresi, yargı sistemine, davanın karmaşıklığına, mahkeme yoğunluğuna ve tarafların işbirliğine bağlı olarak değişebilir. Bazı ülkelerde basit ve anlaşmalı boşanma davaları daha kısa sürebilirken, çekişmeli davalarda süre daha uzun olabilir. Özellikle taraflar arasındaki anlaşmazlık ve çatışma süreci uzatabilir.
Bazı ülkelerde hızlandırılmış boşanma prosedürleri mevcut olabilir. Bu tür prosedürler, tarafların anlaştığı veya ortak çıkarların gözetildiği durumları kapsayabilir.
Genel olarak, bir şiddetli geçimsizlik boşanma davasının süresi birkaç ay ila birkaç yıl arasında değişebilir. Eğer dava çok karmaşık veya çekişmeliyse, süre daha da uzayabilir.
Önemli olan, süreç boyunca hukuki danışmanlık almak ve yargı sisteminin sürecine uygun şekilde ilerlemektir. Tarafların işbirliği, davanın süresini etkileyebilecek en önemli faktörlerden biridir.
Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Örnekleri
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, Türk Medeni Kanunu’nda boşanma sebeplerinden biridir ve çeşitli durumlarla açıklanabilir. Örnekler şunlar olabilir:
- Sürekli ve Ciddi İletişim Sorunları: Eşler arasındaki sürekli ve ciddi iletişim eksikliği, evlilik birliğinin temelini sarsabilir.
- Şiddet ve Saldırganlık: Evlilikte fiziksel veya psikolojik şiddetin yaşanması, evlilik birliğinin temelini sarsar.
- Aldatma ve İhanet: Bir eşin diğerine karşı sadakatsizlik göstermesi, güveni sarsar ve evlilik birliğini zayıflatabilir.
- Uyuşmazlık ve Sürekli Çatışma: Eşler arasındaki sürekli çatışmalar, evlilik birliğinin temelini sarsabilir.
- Maddi Sorunlar ve Finansal Çatışmalar: Eşler arasındaki finansal sorunlar ve çatışmalar, evlilik birliğini etkileyebilir.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, evli çiftler arasındaki ilişkinin o kadar ciddi şekilde zarar görmesi anlamına gelir ki artık birlikte yaşamak ve ilişkiyi sürdürmek neredeyse imkansız hale gelir. Bu durum boşanma nedenleri arasında yer alır. İşte evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan bazı örnekler:
- Fiziksel ve Duygusal Şiddet:Fiziksel veya duygusal şiddet, evlilik birliğini ciddi şekilde etkileyen ve temelden sarsan durumların başında gelir. Şiddet, güveni ve saygıyı tahrip eder ve sağlıklı bir ilişkinin olmazsa olmazlarına zarar verir.
- Aldatma ve İhanet:Bir tarafın evlilik dışında başka bir ilişki yaşaması veya aldatma, evlilikte güveni zedeler ve temelinden sarsabilir. Aldatma, duygusal ve fiziksel olarak büyük bir yıkım yaratabilir.
- Sürekli Çatışmalar ve Anlaşmazlıklar:Sürekli ve çözülemeyen çatışmalar, evliliğin sağlıklı bir şekilde devam etmesini engelleyebilir. Taraflar arasındaki sürekli gerilim, ilişkinin temelini sarsabilir.
- Finansal Sorunlar:Sürekli finansal sorunlar, aile içindeki stresi artırabilir. Maddi sıkıntılar, taraflar arasındaki anlaşmazlıkları ve gerginlikleri tetikleyebilir.
- Eşler Arası İletişim Eksikliği:Sağlıklı bir ilişkinin olmazsa olmazlarından biri iletişimdir. Eğer çiftler arasında iletişim eksikliği varsa, duygusal bağ zayıflayabilir ve ilişki sarsılabilir.
- Farklı Hayat Hedefleri:Eşler arasındaki farklı hayat hedefleri ve beklentiler, ileride sorunlara yol açabilir. Eğer çiftler gelecekle ilgili uyumsuzluk yaşıyorsa, evlilik birliği temelden sarsılabilir.
- Bağımlılık Sorunları:Alkol, madde veya başka tür bağımlılıklar, evlilikte ciddi problemlere yol açabilir. Bağımlılık, hem fiziksel hem de duygusal sağlığı olumsuz etkileyebilir.
- Aile İçi Sorunlar:Eşlerin aileleri arasında yaşanan sorunlar, evliliği etkileyebilir. Aile içi çatışmalar, çiftlerin ilişkisini zorlaştırabilir.
- Cinsel Uyum Sorunları:Cinsel uyumsuzluk veya cinsel sorunlar, evlilik birliğini etkileyebilir. Bu tür sorunlar çiftler arasında gerginlik yaratabilir ve duygusal bağın zayıflamasına yol açabilir.
- Yetersiz Öz Farkındalık:Bireylerin kendi duygusal ihtiyaçlarını anlamama veya ifade edememe durumu, ilişkide sorunlara neden olabilir. Bu, zamanla ilişkiyi zayıflatabilir.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan durumlar, her çift için farklı olabilir. Bu tür sorunlarla başa çıkmak ve ilişkiyi kurtarmak için iletişim, anlayış, öz farkındalık ve gerektiğinde profesyonel yardım önemlidir. Ancak bazı durumlarda boşanma en sağlıklı çözüm olabilir.
Şiddetli Geçimsizlik Boşanma Dilekçesi
Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma dilekçesi, mahkemeye sunulan resmi bir belgedir. Bu dilekçede, çiftler evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek boşanma taleplerini açıklarlar. Dilekçe, avukat aracılığıyla veya bireysel olarak hazırlanabilir.
[Adınız Soyadınız] [Adresiniz] [Tarih]
[Yetkili Mahkeme Adı] [Yetkili Mahkeme Adresi]
DAVACI: Adı: [Davacının Adı] Soyadı: [Davacının Soyadı] T.C. Kimlik No: [Davacının TC Kimlik Numarası] Adres: [Davacının Adresi]
DAVALI: Adı: [Davalının Adı] Soyadı: [Davalının Soyadı] T.C. Kimlik No: [Davalının TC Kimlik Numarası] Adres: [Davalının Adresi]
KONU: Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Talebi
AÇIKLAMALAR:
Sayın Mahkeme Yetkilileri,
Davacı olarak ben, [Davacının Adı ve Soyadı], T.C. kimlik numarası [Davacının TC Kimlik Numarası], [Davacının Adresi]’nda ikamet eden bir vatandaşım. Bu dilekçemde, [Davalının Adı ve Soyadı] ile aramızdaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma talebimizi sunuyorum.
Evlilik birliği içerisinde yaşadığımız sorunlar, artık sağlıklı bir şekilde devam etmeye imkan tanımamıştır. Taraflar arasındaki anlaşmazlıklar, sürekli çatışmalar ve iletişim eksikliği, evliliğimizi olumsuz yönde etkilemiştir. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle bir arada yaşamak ve ilişkiyi devam ettirmek artık mümkün değildir.
Davamızın nitelikli bir şekilde ele alınmasını ve sürecin adil bir şekilde yürütülmesini talep ediyoruz. Eğer uygun görülürse, boşanma sürecinin en hızlı ve etkin şekilde tamamlanması amacıyla arabuluculuk veya uzlaşma yollarına başvurmaya da hazırız.
SONUÇ VE İSTEM:
Yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda;
- [Davalının Adı ve Soyadı] ile aramızdaki evlilik birliğinin, şiddetli geçimsizlik nedeniyle temelden sarsıldığını ve bu nedenle boşanmaya karar verilmesini,
- Gerektiğinde mahkemenin arabuluculuk veya uzlaşma yollarını da göz önünde bulundurarak davanın etkin bir şekilde sonuçlandırılmasını talep ediyorum.
Saygılarımla,
[Adınız ve İmzanız]
(Ek: T.C. Kimlik Fotokopisi, Adres Bilgileri)
Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeniyle Boşanma (Çekişmeli) Yargıtay Kararları
Yargıtay kararları, çekişmeli boşanma davalarında mahkeme tarafından verilen kararların temyiz mercii olan Yargıtay tarafından incelenen ve onaylanan kararlardır. Her davanın özel koşulları nedeniyle Yargıtay kararları farklılık gösterebilir. Yargıtay kararlarına, Yargıtay’ın resmi web sitesinden ulaşabilirsiniz.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davaları, hukuki süreç ve mahkeme kararlarıyla sonuçlanır. Türkiye’de, çekişmeli boşanma davalarının sonucunu belirleyen ve Yargıtay tarafından verilen kararlar, hukuki anlamda önem taşır. Bu yazıda, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle çekişmeli boşanma davalarına ilişkin Yargıtay kararlarının önemini ve bazı örnekleri ele alacağım.
Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması ve Yargıtay Kararları:
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, taraflardan birinin veya her ikisinin de kusurlu olduğu durumlarda evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve boşanma hükmü verilebilir.
Yargıtay, çekişmeli boşanma davalarında verilen mahkeme kararlarının hukuki değerlendirmesini yaparak bir içtihadı birleştirme görevini yerine getirir. Yargıtay kararları, benzer konularda farklı mahkemelerde verilen kararlar arasındaki tutarlılığı sağlamak amacıyla önem taşır. Bu kararlar, hukukun birleştirilmesi ve uygulanmasında rehber niteliğindedir.
Yargıtay Kararlarına Örnekler:
- Kusurluluk Oranının Belirlenmesi:Yargıtay kararlarında, tarafların kusurluluk oranının belirlenmesi ve bu oranın boşanma kararına etkisi önemlidir. Kusurluluk oranı, mahkemenin verdiği kararı şekillendiren faktörlerden biridir.
- Duygusal ve Fiziksel Şiddet:Yargıtay, evlilik içerisindeki duygusal veya fiziksel şiddetin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmada rolünü değerlendiren kararlar vermiştir. Şiddetin tespiti ve etkisi, boşanma kararını etkileyebilir.
- Aldatma ve İhanet:Yargıtay, aldatma ve ihanet durumlarını da evlilik birliğinin temelinden sarsılması açısından değerlendirmiştir. Aldatmanın kanıtlanması, boşanma davalarında önemli bir unsur olabilir.
- Çocukların Durumu ve Velayet:Eğer çiftin çocukları varsa, Yargıtay kararları çocukların korunması, velayetin belirlenmesi ve çocukların geleceği konularında önemli öneriler sunar.
- Ekonomik Durum ve Tazminat Talepleri:Yargıtay, boşanma davalarında ekonomik durumun ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi konusunda da rehberlik eden kararlar vermiştir.
Sonuç:
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan çekişmeli boşanma davaları, Türk hukuk sisteminde özenle incelenen ve Yargıtay kararlarıyla yönlendirilen önemli konulardan biridir. Yargıtay kararları, hukuki süreçlerin adil ve tutarlı bir şekilde yürütülmesini sağlarken, benzer davalarda karar verilirken de referans noktası olarak kullanılır.
Şiddetli Geçimsizlik Sebepleri
Şiddetli geçimsizlik sebepleri, evlilikte sürekli ve ciddi problemlerin yaşanması sonucu oluşabilir. Örnek olarak:
- Fiziksel veya Sözlü Şiddet: Eşler arasında fiziksel veya sözlü şiddetin yaşanması şiddetli geçimsizlik sebebi olabilir.
- İhanet ve Aldatma: Eşlerden birinin diğerine karşı sadakatsizlik göstermesi geçimsizlik nedeni olabilir.
- İletişim Sorunları: Eşler arasındaki iletişim eksikliği ve sürekli çatışmalar, şiddetli geçimsizlik sebepleri arasında sayılabilir.
- Finansal Sorunlar: Maddi sorunlar ve finansal çatışmalar, evlilikte şiddetli geçimsizliğe yol açabilir.
- Uyuşmazlık ve Anlaşmazlık: Eşlerin farklı değerler ve hedefler üzerinde anlaşmazlık yaşaması şiddetli geçimsizlik nedeni olabilir.
Şiddetli geçimsizlik sebepleri, her çift için farklılık gösterebilir ve çözüm süreci de çiftin durumuna bağlı olarak değişebilir.
Evlilikler, zaman zaman zorluklarla karşılaşabilen ilişkilerdir. Bu zorluklardan biri de şiddetli geçimsizlik olabilir. Şiddetli geçimsizlik, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açabilen çeşitli sebeplerin bir araya gelmesi sonucu ortaya çıkar. İşte şiddetli geçimsizliğe neden olan bazı sebepler:
- İletişim Eksikliği:İletişim, sağlıklı bir ilişkinin temelidir. Eşler arasında açık ve etkili iletişim sağlanamadığında, anlaşmazlıklar büyüyebilir ve ilişki üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
- Çatışmaların Yönetilememesi:Her ilişkide çatışmalar kaçınılmazdır. Ancak çatışmaların sağlıklı bir şekilde yönetilememesi, sürekli çatışmaların ve gerginliklerin oluşmasına neden olabilir.
- Farklı Değer ve İnanç Sistemleri:Eşler arasındaki farklı değerler, inançlar ve yaşam tarzları, anlaşmazlıklara yol açabilir. Bu tür farklılıklar, uzun vadede şiddetli geçimsizlik sebeplerinden biri olabilir.
- Ekonomik Sorunlar:Maddi sıkıntılar, evlilik içerisinde stres ve gerilim yaratabilir. Finansal sorunlar, taraflar arasında anlaşmazlıklara ve çatışmalara sebep olabilir.
- Aile İçi Sorunlar:Eşlerden birinin veya her ikisinin ailesiyle yaşanan sorunlar, evlilik birliğine yansıyabilir. Aile içi çatışmalar, eşler arasındaki ilişkiyi olumsuz etkileyebilir.
- Bağımlılıklar:Alkol, madde veya teknoloji gibi bağımlılıklar, evlilik içerisinde ciddi sorunlara yol açabilir. Bağımlılıklar, hem duygusal hem de ekonomik zorlukları beraberinde getirebilir.
- Duygusal ve Fiziksel Şiddet:Şiddetli geçimsizliğin en ciddi sebeplerinden biri, duygusal veya fiziksel şiddet olabilir. Bu tür şiddet, evlilik birliğinin temelini sarsar ve güveni yok eder.
- Aldatma ve İhanet:Bir tarafın aldatması veya ihaneti, evlilikte büyük bir güven krizine yol açabilir. Aldatma, duygusal yıkımı ve çekişmeyi artırabilir.
- Eşlerin Kişisel Gelişimine Odaklanmaması:Bireysel gelişim ve öz farkındalık, sağlıklı bir evlilik için önemlidir. Eşlerin kişisel büyüme ve gelişimine yeterince önem vermemesi, zamanla şiddetli geçimsizliğe yol açabilir.
- Cinsel Uyum Sorunları:Cinsel uyumsuzluk veya cinsel sorunlar, evlilik içerisinde gerginliklere neden olabilir. Cinsel ihtiyaçların karşılanamaması, duygusal uzaklaşmayı tetikleyebilir.
Unutulmamalıdır ki her evlilik farklı dinamiklere sahiptir ve her çift farklı sebeplerle şiddetli geçimsizlik yaşayabilir. Sorunların üstesinden gelmek ve ilişkiyi kurtarmak için çiftlerin açık iletişim, anlayış, empati ve gerektiğinde profesyonel yardım alması önemlidir.
Ortak Hayatın Çekilmez Hale Gelmesi (Çekilmezlik)
GENEL OLARAK
Boşanma davalarında, hâkimin boşanmaya hükmedebilmesi için objektif unsur olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması şartı vardır. Ortak Hayatın Çekilemezliği, Ancak, bu şartın yanı sıra, subjektif unsur olan ortak hayatı sürdürmenin eşlerden beklenememesi, yani çekilmezliğin varlığı da şarttır. Ortak Hayatın Çekilmez Hale Gelmesi (Çekilmezlik)
Evlilik birliği sarsılmış olsa bile, eğer eşler ortak hayatı sürdürebilirlerse, yani çekilmezlik unsuru yoksa, boşanmaya karar verilemez. Bu nedenle, çekilmezlik unsurunun varlığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması boşanma nedenine nisbi bir özellik kazandırmaktadır. Ortak Hayatın Çekilmez Hale Gelmesi (Çekilmezlik)
Çekilmezlik unsurunun varlığı, bir eşin diğerine fiziksel, psikolojik veya duygusal olarak zarar verdiği durumlarda ortaya çıkabilir. Örneğin, aile içi şiddet, alkol ve madde bağımlılığı, aldatma gibi durumlar, ortak hayatın çekilmez hale gelmesine neden olabilir. Bu durumda, eşlerden biri veya her ikisi de boşanma kararı alabilirler.
Ancak, çekilmezlik unsuru her zaman açık bir şekilde ortaya çıkmayabilir. Örneğin, eşler arasında sürekli tartışma ve anlaşmazlık olabilir, ancak bu durum boşanma için yeterli bir neden değildir. Hâkimin bu gibi durumlarda karar verirken, çiftlerin yaşadığı sorunların nedenleri ve bu sorunların çözüme kavuşturulup kavuşturulamayacağı gibi faktörleri dikkate alması gerekmektedir.
Sonuç olarak, boşanma davalarında evlilik birliğinin temelinden sarsılması şartının yanı sıra, çekilmezlik unsurunun varlığı da önemlidir. Bu unsurların varlığı hâkim tarafından değerlendirilerek boşanmaya karar verilir. Ancak, her zaman açık bir şekilde ortaya çıkmayan çekilmezlik unsuru, hâkimin karar verirken dikkatli bir şekilde değerlendirmesi gereken bir faktördür. Ortak Hayatın Çekilmez Hale Gelmesi (Çekilmezlik)
ÇEKİLMEZLİĞİN KANITLANMASI
Boşanma davaları, genellikle iki taraf arasında gerçekleşen bir durum olup, çiftlerin ayrılma kararı vermeden önce birçok faktörü göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Boşanma davalarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için objektif ve subjektif unsurların gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
Objektif unsur olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması yanı sıra, subjektif unsur olan çekilmezliğin varlığı da boşanma kararı verilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Ancak, çekilmezlik unsurunun her iki eş tarafından gerçekleşmiş olması gerekli değildir. Davacı tarafından ileri sürülen olaylar nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiği durumlarda, çekilmezlik unsurunun davacı tarafından kanıtlanması yeterlidir.
Örneğin, bir erkeğin ahlaken zayıf olup eşi dışında başka kadınlarla da birlikte olduğu, dolandırıcılık, hırsızlık yaptığı, kumarbaz ya da alkolik olduğu durumlarda, eşi tarafından açılan boşanma davasında davalı tarafın evliliğinden memnun olup olmadığı önemli değildir. Çünkü ileri sürülen olaylar nedeniyle evlilik birliği çekilmez hale gelmiş ve bu durum davacı tarafından kanıtlanmıştır. Ortak Hayatın Çekilmez Hale Gelmesi (Çekilmezlik)
Sonuç olarak, boşanma davalarında çekilmezlik unsurunun gerçekleşmiş olması, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilmesinde önemli bir faktördür. Ancak, çekilmezlik unsurunun her iki eş tarafından gerçekleşmiş olması gerekli değildir. Davacı tarafın ileri sürdüğü olaylar ve çekilmezliğin kanıtlanması, boşanma kararının verilmesi için yeterlidir.
ÇEKİLEBİLİRLİK KARİNESİ
Çekilebilirlik karinesi, evlilik birliği içinde yaşanan anlaşmazlıkların boyutlarının ne olursa olsun, bazı durumlarda eşlerin ortak yaşamını sürdürebilecekleri durumları ifade eder. Bu durumda, evlilik birliğinin çekilebilir olduğu düşünülür ve çekilmezlik unsuru araştırılmaz. Bu karine, davacı eşin boşanma talebini reddetmek için kullanılabilir, ancak davacı eş, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve ortak hayatın çekilmez hale geldiğini ispat edebilirse bu karineyi aşabilir.
Bu durumda, çiftlerin sosyal ve kültürel durumları, fikri ve ahlaki yapıları, karakter ve kültür farklılıkları ve öğrenim durumları dikkate alınır. Ancak, çekilebilirlik karinesi, bu unsurların yanı sıra evlilik birliği içinde yaşanan olayların da göz önünde bulundurulmasını gerektirir. Bazen, evlilik birliği içinde yaşanan bazı olaylar, eşlerin ortak yaşamını sürdürmeleri için yeterli olabilir. Bu nedenle, çiftler arasındaki anlaşmazlıkların boyutları ne olursa olsun, çekilebilirlik karinesi hukuki bir dayanak olarak kullanılabilir.
Ancak, çekilebilirlik karinesinin kullanımı bazı tartışmalara neden olabilir. Bazıları, bu karinenin, evlilik birliği içinde yaşanan sorunların ciddiyetini göz ardı ettiğini ve bu sorunların çözümsüz kaldığı durumlarda çiftlerin sadece ortak yaşamlarını sürdürebilecekleri varsayımına dayandığını savunur. Diğerleri ise, çekilebilirlik karinesinin, bazı durumlarda çiftlerin ortak yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli bir dayanak olduğunu düşünür.
Sonuç olarak, çekilebilirlik karinesi, evlilik birliği içinde yaşanan sorunların boyutlarına bakılmaksızın, bazı durumlarda eşlerin ortak yaşamlarını sürdürebilecekleri durumları ifade eder. Ancak, bu karinenin kullanımı, evlilik birliği içinde yaşanan sorunların ciddiyetini göz ardı ettiği düşünülebilir. Bu nedenle, çiftlerin evlilik sorunlarını çözmeden önce çekilebilirlik karinesinin kullanımını düşünmeleri tavsiye edilir.
Aile ve Boşanma Hukuku, özellikle boşanma davaları süreci oldukça stresli ve yorucudur. Yenimahalle avukat olarak hizmet veren ofisimizle iletişime geçerek hukuki destek alabilirsiniz. Glory Hukuk Yenimahalle boşanma avukatı olarak uzman ve deneyimli bir kadro ve müvekkil odaklı yaklaşımları ile hizmet vermektedir.