Yoksulluk nafakası, boşanma sonucunda ekonomik olarak zor durumda kalan eşe ödenen maddi destektir. Türk Medeni Kanunu’na göre, yoksulluk nafakasının belirlenmesinde bazı şartlar bulunmaktadır. Mahkeme kararı ile kesinleşmeden icraya konulabilen yoksulluk nafakası, belirli durumlarda artırım davasıyla da değiştirilebilmektedir. Bu süreçte, örnek emsal kararları, nafaka hesaplama yöntemleri ve detaylı kriterleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Yoksulluk nafakası konusunda daha fazla bilgi edinmek için yazımızı inceleyebilirsiniz.
Yoksulluk Nafakası Nedir?
Yoksulluk nafakası nedir? Yoksulluk nafakası; boşanma davası sonucunda kusurlu olmayan ve kendi imkanlarıyla geçimini sağlayamayacak durumda olan eşe ödenen maddi destektir. Bu destek, yoksulluk içinde olma durumunu iyileştirmek amacıyla verilir ve Türk Medeni Kanunu‘nda düzenlenmiştir. Yoksulluk nafakası, boşanma kararının bir sonucu olarak belirlenir ve taraflar arasındaki ekonomik dengesizliği gidermeyi hedefler.
- Yoksulluk nafakası ile ilgili dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:
- Yoksulluk nafakası, boşanma sonucunda kusurlu olmayan ve ekonomik olarak desteğe ihtiyaç duyan eşe ödenir.
- Bu nafaka, boşanma kararının ardından mahkeme tarafından belirlenir ve belirli koşullara bağlı olarak düzenlenir.
- Yoksulluk nafakası alacak olan eşin, kendi imkanlarıyla geçimini sağlayamayacak durumda olması gerekmektedir.
Yoksulluk nafakası, boşanma sonucunda ekonomik olarak dezavantajlı duruma düşen eşin haklarını korumayı amaçlar. Bu nedenle, yoksulluk nafakasının belirlenmesi ve uygulanmasıyla ilgili detaylar, dikkatlice incelenmelidir.
Geçici nafakadan farklı olarak yoksulluk nafakası, taraflarca talep edilmedikçe hâkim tarafından gönüllü olarak belirlenemez. Bu olası hak kaybını önlemek için Yenimahalle boşanma avukatı desteği desteği almakta fayda vardır.
Türk hukuk pratiğinde yoksulluk kavramı her somut olayın özelliklerine göre ayrı ayrı değerlendirilmektedir. Örneğin asgari ücretle çalışanlar da özel şartlar gerektirdiğinde nafaka alabilirler. Boşanma nedeniyle kişinin önceki sosyoekonomik durumunu koruyamayacağı ve yaşam kalitesinin düşeceği tespit edilerek nafaka ödenebilir.
Yoksulluk Nafakası Şartları Nelerdir?
Yoksulluk nafakası şartları nelerdir? Yoksulluk nafakası alabilmek için; nafaka talep edenin boşanma ile fakirleşmesi ve nafaka talep edenin kusuru, karşı tarafın kusurundan daha ağır olmamalıdır.
Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Yoksulluk nafakasında nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.
Kanundan da anlaşılacağı üzere nafaka alabilmek için:
- Nafaka talep edenin boşanma ile fakirleşmesi,
- Nafaka talep edenin kusuru, karşı tarafın kusurundan daha ağır olmamalıdır.
Yoksulluk nafakası talebinin haklılığı ve bu şartların yerine getirilip getirilmediği durumlarına göre mahkeme nafaka kararını vermektedir. Bu süreçte adil bir şekilde tarafların durumu değerlendirilir ve karar verilir.
Bu şartlar altında yoksulluk nafakası alabilmenin ön koşulları ve adımları belirlenir. Yoksulluk nafakası talep eden kişinin bu şartlara uygunluğu, mahkeme tarafından dikkatlice incelenmektedir. Bu nedenle bu süreçte dikkatli ve doğru adımlar atılması oldukça önemlidir. Yoksulluk nafakası konusunda uzman bir avukattan destek almak da bu süreçte oldukça faydalı olacaktır.
Bu yazımızla birlikte tedbir nafakası başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.
Glory Hukuk
Yoksulluk Nafakası Kesinleşmeden İcraya Konulabilir mi?
Yoksulluk nafakasının kesinleşmeden icraya konulup konulamayacağına dair belirli durumlar söz konusudur. Yoksulluk nafakası, mahkeme kararıyla belirlenen bir hak olduğundan, kesinleşmeden icraya konulması belirli koşullara tabidir.
- Yargıtay kararlarına göre, yoksulluk nafakasının kesinleşmeden icraya konulabilmesi için, yazılı delillerle nafaka alacağının varlığının ispatlanması gerekmektedir.
- Nafaka alacağının kesinleşmediği durumlarda, icra takibi başlatmak için mahkeme kararının kesinleşmesini beklemek gerekmektedir.
- Yoksulluk nafakasının kesinleşmeden icra takibi başlatılması durumunda, mahkeme kararı kesinleşene kadar davalı lehine hüküm kurulabilir.
Yoksulluk nafakası kesinleşmeden icraya konulabilir mi? Özetle, kesinleşmemiş bir nafaka kararı için icra takibi başlatılması belirli koşullara bağlıdır ve dikkatlice ele alınmalıdır. Bu nedenle, konuyla ilgili uzman bir avukattan hukuki danışmanlık almak büyük önem taşımaktadır.
Mahkeme kararı ile hüküm verilmiş olan nafaka nın ödenmemesi halinde ilamlı icra takibine başlanabilir. Nafaka alacaklısının şikayeti ile nafaka yükümlüsünün 3 aya kadar ödenmeyen hafaka tutarı nedeniyle 90 gün süreyle tazyik hapsine tabi tutulması mümkün olabilmektedir.
Bu durum İcra İflas Kanunu’nun 344. maddesine göre; “Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.
Borçlunun, nafakanın kaldırılması veya azaltılması talebiyle dava açmış olması halinde, ileri sürdüğü sebepler göz önünde bulundurularak, tazyik hapsinin uygulanması bu davanın sonuna bırakılabilir.” belirlenmiştir.
Birikmiş Nafaka Alacağına Haciz Konulabilir mi?
Birikmiş nafaka alacağına haciz konulabilir mi? Birikmiş nafaka alacağı alelade alacak olduğundan haciz konulamaz. Bu konuda Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2018/4928 Esas 2019/242 Karar sayılı ilamı ile “…2014/11705 E. sayılı takip dosyasında müdürlükçe verilen 28.01.2016 tarihli haciz kararının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, birikmiş nafaka alacağının alelade alacak olduğundan bahisle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Niteliği itibari ile nafaka kişinin yaşamını sürdürmek için öncelikli ve zaruri olarak hükmedilen bir para olup, nafaka alacaklısının her ay hükmedilen nafakayı talep etmeyip birikmiş nafakayı tahsil etmesi bu paranın “alelade alacak niteliğine” dönüşmesi anlamım kazandırmaz. Çünkü, nafaka alacaklısı istediği an, hükmedilen nafakayı alma olanağına sahip olmalıdır.
O halde, mahkemece birikmiş nafaka alacaklarının da haczi mümkün olmadığından şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi yönünden hüküm tesisi isabetsizdir.” şeklinde karar vermiştir. Bu durumda birikmiş nafaka alacağına haciz konulamaz olduğu anlaşılmaktadır.
Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması
Yoksulluk nafakası kaldırılabilir mi? Yoksulluk nafakasının kaldırılması, nafaka alan tarafın maddi durumunun düzelmesi durumunda gerçekleşebilir. Bu süreçte dikkate alınan faktörler şunlardır:
Maddi Durumun Değişmesi: Yoksulluk nafakası alan tarafın maddi durumunda belirgin bir iyileşme olması durumunda, nafaka kaldırılabilir.
Yeni Bir Gelir Elde Etme: Nafaka alacak kişinin yeni bir iş bulup düzenli bir gelir elde etmeye başlaması, nafakanın kaldırılma nedenleri arasında yer alabilir.
Yeniden Evlenme Durumu: Nafaka alan kişinin yeniden evlenmesi durumunda, nafaka ödeme durumu gözden geçirilebilir.
Yargı Kararı: Taraflardan birinin bu durumu mahkemeye başvurarak ispatlaması gerekmektedir. Mahkeme, maddi durumun değiştiğine dair somut delilleri inceledikten sonra nafaka kaldırma kararı verebilir.
Bu durumda nafakanın kaldırılması için yargı kararı gereklidir. Adil bir şekilde nafaka konusunda karar alınabilmesi için yargı süreci oldukça önemlidir. Nafaka alacak tarafın maddi durumunun değiştiğinin mahkeme tarafından kesinleşmesi gerekmektedir.
Yoksulluk nafakası hakkındaki bu yazımız ile birlikte boşanmada mal paylaşımı başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz.
Glory Hukuk
Yoksulluk Nafakası Artırım Davası
Yoksulluk nafakasının belirlendiği durumlarda, belirli koşulların değişmesi durumunda nafakanın artırılması için nafaka artırım davası açılabilir. Yoksulluk nafakası artırım davası, maddi durumun değişmesi sonucunda nafaka tutarının artırılması talebini içerir.
- Yoksulluk nafakası artırım davası için dikkate alınması gereken bazı hususlar şunlardır:
- Yoksulluk nafakası tutarındaki değişikliklerin belgelenmesi önemlidir.
- Eski ve yeni mali durumun karşılaştırıldığı bir mali tablo sunulmalıdır.
- Mahkeme, tarafların gelir, gider, borç ve mal durumunu dikkate alarak artırım kararı verecektir.
- Gelir durumundaki değişiklikler, yeni iş bulunması, emekli olunması gibi durumlar artırım davası için önemli sebepler olabilir.
Yoksulluk nafakası artırım davası sürecinde, adil bir şekilde tarafların durumu göz önünde bulundurularak karar verilmesi önemlidir. Bu dava sürecinde avukat desteği alınması, tarafların haklarının korunması açısından faydalı olacaktır.
Yoksulluk nafakası artırım davası, nafaka alıcısının maddi durumunun değişmesi durumunda adil bir şekilde nafaka tutarının yeniden belirlenmesini sağlar. Bu süreçte yasal süreçlere uygun olarak hareket etmek, tarafların haklarının korunması için önemlidir.
Yoksulluk Nafakasının Sona Ermesi
Yoksulluk nafakası ömür boyu ödenip ödenmeyeceği, mahkeme kararı ve durumun koşullarına bağlı olarak değişebilir. Bazı durumlarda yoksulluk nafakası ömür boyu ödenirken, bazı durumlarda belirli bir süre için ödenmesine hükmedilebilir.
Türk Medeni kanunu Madde 175’e göre yoksulluk nafakası süresizdir. Ancak sona ermesi de mümkündür. Yine TMK Madde 176’ya göre yoksulluk nafakası; nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi veya taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden sona erecektir.
Sosyoekonomik durumun değişmesi halinde yoksulluk nafakası ömür boyu da olsa değiştirilebilir veya kaldırılabilir. Örneğin, nafaka talep eden eşin durumunda önemli bir iyileşme veya gelir durumunun değişmesi durumunda nafaka ödeme koşulları gözden geçirilebilir.
Bu nedenle yoksulluk nafakasının ömür boyu ödenip ödenmeyeceği, her boşanma davasında farklılık gösterebilir ve mahkeme kararına bağlıdır. Bu konuda uzman bir avukattan destek almak, doğru adımları atabilmek adına son derece önemlidir.
Daha detaylı bilgi için boşanan kadının hakları başlıklı makalemizi de okuyabilirsiniz.
Yoksulluk Nafakası Kime Verilir?
Yoksulluk nafakası, ekonomik olarak zor durumda kalan ve kendi imkanlarıyla yaşamlarını sürdüremeyen kişilere verilmektedir. Bu kapsamda, aşağıdaki durumları içeren kişilere yoksulluk nafakası verilebilir:
Çalışma Gücü Olmayanlar: Kronik bir hastalığı veya sakatlığı nedeniyle çalışamayan kişiler yoksulluk nafakasından yararlanabilir.
Yaşlılar: Emeklilik maaşı dışında belirli gelire sahip olmayan yaşlılar, yoksulluk nafakasına başvurabilir.
Eşi Vefat Etmiş Kadınlar: Eşi vefat etmiş ve kendi gelirini sağlayamayan kadınlar, yoksulluk nafakası talebinde bulunabilir.
Eşi Tarafından Terk Edilenler: Eşi tarafından terk edilmiş ve maddi desteğe ihtiyacı olan kişilere yoksulluk nafakası verilebilir.
Yoksulluk nafakası alabilmenin belirli şartları bulunmaktadır ve durumun mahkeme tarafından belirlenmesi gerekmektedir. Bu durumda, uzman bir avukattan destek almak faydalı olabilir.
Yoksulluk Nafakası Hesaplama
Yoksulluk nafakasının belirlenmesi, belirli hesaplama yöntemleri ve faktörlere dayanmaktadır. Bu nedenle yoksulluk nafakası hesaplama süreci oldukça önemlidir. Yoksulluk nafakası miktarı belirlenirken şu unsurlar göz önünde bulundurulur:
Aylık Gelir ve Giderler: Yoksulluk nafakası hesaplanırken, ihtiyaç sahibi tarafın aylık gelir ve giderleri dikkate alınır. İhtiyaç sahibinin mevcut geliri, masrafları, sağlık harcamaları gibi faktörler hesaba katılır.
Ekonomik Durum: Nafaka miktarı, ihtiyaç sahibinin ekonomik durumuna ve yaşam standartlarına göre belirlenir.
Çocukların Durumu: Eğer yoksulluk nafakası, çocukların bakımı için ödeniyorsa çocukların ihtiyaçları da hesaba katılır.
Mevcut Gelirler: Nafaka miktarı belirlenirken, her iki tarafın mevcut gelirleri ve mal varlıkları dikkate alınır.
Bu faktörlerin yanı sıra mahkeme, yargıç veya avukatlar da hesaplama sürecinde etkili olabilir. Ayrıca, yoksulluk nafakası miktarı her daim sabit değildir ve zaman içinde değişebilir. Bu nedenle yoksulluk nafakası hesaplama süreci, hassas bir konudur ve uzman bir avukatın danışmanlığı önemlidir.
Anlaşmalı Boşanmada Yoksulluk Nafakası
Anlaşmalı boşanma davasında yoksulluk nafakası, tarafların boşanma protokolünde belirledikleri koşullara göre belirlenir. Yoksulluk nafakası, maddi durumu zayıf olan eşin korunması amacıyla ödenir. Bu tür nafaka, evliliğin kısa sürdüğü, eşlerin çalışma imkanlarının eşit olmadığı durumlarda önemli bir destek sağlar.
Anlaşmalı boşanmada yoksulluk nafakası belirlenirken, tarafların malları, gelir durumları ve evliliğin süresi göz önünde bulundurulur. Yoksulluk nafakası, belirli bir süre için ya da eşin hayatı boyunca ödenebilir. Eşler arasında yapılan anlaşmada süre ve miktar belirtilir ve mahkemece onaylandıktan sonra yasal bir zorunluluk kazanır.
Anlaşmalı boşanmada yoksulluk nafakası konusunda uzlaşı sağlanamazsa, mahkeme tarafından belirlenmesi gerekir. Yoksulluk nafakası miktarının belirlenmesinde, eşlerin ekonomik durumları, evliliğin süresi, çocukların durumu gibi faktörler dikkate alınır. Eşler arasında uzlaşı sağlanamadığı durumlarda, mahkeme tarafından karar verilir ve bu karar yasal zorunluluk haline gelir.
Anlaşmalı boşanmalarda yoksulluk nafakası, taraflar arasında yapılan anlaşmaya dayanarak belirlenir ve mahkeme onayıyla yasal bir zorunluluk haline gelir. Bu sayede, maddi olarak dezavantajlı duruma düşen eşin korunması sağlanmış olur.
Tarafların Eşit Kusurlu Olması Halinde Yoksulluk Nafakasına Hükmedilebilir Mi?
Daha önce de belirtildiği gibi nafaka almanın kusur şartı, talepte bulunanın kusurunun diğer tarafın kusurundan daha ağır olmasıdır. Bu nedenle, eşit kusur durumunda, talep eden tarafın kusuru diğer tarafın kusurundan daha ağır olmayacağı için nafaka ödenebilir.
Yoksulluk Nafakasının Süresi
Yoksulluk nafakasına süresiz olarak hükmedilir ve bu kuraldır; istisnai hallerin varlığı halinde nafaka yükümlülüğü ortadan kaldırılabilir.
Türk Medeni Kanunumuzun;
176/3. maddesinde: “İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.”
176/4. maddesinde: “Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.”
176/5. maddesinde: “Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.”
Süresiz nafakanın miktarını değiştirme veya doğrudan iptal etme şartları açıklamada açıkça belirtilmiştir.
Ayrıca çok kısa süreli (birkaç hafta süren gibi) evliliklerde dahi nafakanın süresiz olarak sabitlenmesi, toplumumuzda çeşitli tartışmalara yol açan bir kamu yararı meselesidir. Kısa süre önce İstanbul 11. Bölge Mahkemesi’nin kısa süreli evliliklerde nafakanın kısa olması gerektiğine ilişkin bir kararı çeşitli haber yayınlarına konu olmasına rağmen, karar henüz hukukumuzda yer almıyor.
Nafaka Davasında Yetki ve Zamanaşımı
Türk Medeni Kanunumuzun 177. maddesinde yetki hususu tartışmaya mahal vermeyecek bir şekilde belirtilmiştir:
“Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.”
Yine TMK’nın 178. maddesinde de boşanma davasından sonra açılacak nafaka davaları ile talepte bulunulacak olan yoksulluk nafakası için zamanaşımı hususu açıkça ifade edilmiştir:
Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Boşanma sebepleri ve detayları hakkında bilgi almak için makalemizi de okuyabilirsiniz.
Yoksulluk Nafakasının Ödenmemesi Halinde Nafaka Alacaklısının Hakları
Yoksulluk nafakası kararı boşanma kararı ile birlikte verileceğinden yazılı olarak uygulanması gerekebilir. Nafaka alacaklısı, nafaka alacaklısına olan borcunu ödemezse, nafaka alacaklısı nafakayı cebri icra, haciz, ücret haczi vb. yollarla tahsil edebilir.
Başlatılmış olan icra takibine rağmen tahsilat sağlanamıyorsa İcra İflas Kanunumuzun 344. maddesine göre:
“Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.
Borçlunun, nafakanın kaldırılması veya azaltılması talebiyle dava açmış olması halinde, ileri sürdüğü sebepler göz önünde bulundurularak, tazyik hapsinin uygulanması bu davanın sonuna bırakılabilir.”
Sıkça Sorulan Sorular
Yoksulluk nafakası nedir?
Yoksulluk nafakası, boşanma sonucu zor durumda kalan eşe, ekonomik anlamda destek olma amacıyla ödenen bir tür nafakadır. Bu nafaka, boşanma sonrası gelir farkının dengelemesi için ödenir.
Yoksulluk nafakası kimlere ödenir?
Yoksulluk nafakası, boşanma sonrası ekonomik olarak zor durumda kalan eşlere ödenir. Eşin, boşanma nedeniyle geçimini sağlayamayacak durumda olması ve ekonomik desteğe ihtiyacı olması durumunda yoksulluk nafakası talep edebilir.
Yoksulluk nafakası ne kadar süre ödenir?
Yoksulluk nafakasının süresi, duruma ve koşullara bağlı olarak değişebilir. Mahkeme, tarafların durumunu dikkate alarak yoksulluk nafakası ödeme süresini belirler. Genellikle belirli bir süre veya eşin ekonomik durumunun düzelmesine kadar ödenir.
Yoksulluk nafakası ne kadarlık bir tutarda ödenir?
Yoksulluk nafakası tutarı, tarafların ekonomik durumu, geçim sıkıntısı ve diğer faktörlere bağlı olarak belirlenir. Mahkeme, tarafların durumunu değerlendirerek adil bir nafaka tutarı belirler.
Bilgilendirme için teşekkürler, kısa sürede arayacağım sizi.