zorunlu deprem sigortası

Zorunlu Deprem Sigortası ve Kapsamı (DASK)

Türkiye, jeolojik yapısı gereği sık sık depremlerle karşı karşıya olan bir ülkedir. Ülkemiz, birçok fay hattının üzerinde bulunması nedeniyle deprem riski yüksek bir coğrafyada konumlanmıştır. Bu fay hatlarından kaynaklanan depremler, zaman zaman Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde büyük hasarlara yol açabilmektedir. Bu yazımızda zorunlu deprem sigortası hakkında detaylı bilgiler verilp, zorunlu deprem sigortası neleri kapsar ve hangi şartlarda alınır gibi sorulara cevap vermeye çalışacağız.

Dask Nedir?

Türkiye’de deprem riskine karşı alınan önlemler arasında zorunlu deprem sigortası bulunmaktadır. Zorunlu deprem sigortası, Türkiye’de konut ve işyerleri gibi taşınmazların deprem riskine karşı sigortalanmasını sağlayan bir uygulamadır. 2012 yılında yürürlüğe giren zorunlu deprem sigortası, konut sahiplerini ve işyeri sahiplerini deprem risklerine karşı korumayı amaçlar. Bu sigorta, deprem nedeniyle oluşan hasarları karşılar ve vatandaşların mağduriyetini en aza indirmeyi hedefler. Bu nedenle, Türkiye’de bir konut veya iş yeri sahibiyseniz, zorunlu deprem sigortasının önemini ve gerekliliğini göz önünde bulundurmanız önemlidir.

6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan ve yıkıcı etkilere neden olan depremler Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde sırası ile 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde meydana gelmiştir. Bu yıkıcı deprem felaketinden sonra oluşan can ve mal kayıpları henüz tespit edilmemiştir.

Yukarıda da bahsettiğimiz zorunlu deprem sigortası, halk arasında DASK olarak da bilinmektedir. Yaşanan deprem sonrasında insanlar haklarının peşine düşemediler ve onlara uygun görülen tazminat ücretlerine ses çıkarmadılar. Ülkemizde yaşayan birçok insan haklarını tam anlamıyla bilmemektedir. Bu nedenle DASK yani zorunlu deprem sigortası ile alakalı bilgi vermenin yararlı olacağını düşündüğümüz için bu yazıyı hazırladık.

Zorunlu Deprem Sigortası Teminat Kapsamı

DASK, Zorunlu Deprem Sigortası ile depremin ve deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, dev dalga(tsunami) veya yer kaymasının doğrudan neden olacağı maddi zararları, poliçenizde belirtilmiş limitler dahilinde nakit olarak karşılar. Binanız tamamen ya da kısmi olarak zarar görmüş olsa da teminat altındadır.

Aşağıda belirtilen bina bölümleri, bir arada ya da ayrı ayrı teminat kapsamındadır:

  • Temeller
  • Ana duvarlar
  • Bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar
  • Bahçe duvarları
  • İstinat duvarları
  • Tavan ve tabanlar
  • Merdivenler
  • Asansörler
  • Sahanlıklar
  • Koridorlar
  • Çatılar
  • Bacalar

Yapının yukarıdakilerle benzer nitelikteki tamamlayıcı bölümleri

Teminat Kapsami Dışındaki Durumlar

Zorunlu Deprem Sigortası, binanızdaki deprem ve depremden kaynaklanan maddi hasarları karşılar. Aşağıdaki durumlarda oluşan zararlarınız teminat dışı kapsamındadır.

  • Enkaz kaldırma masrafları
  • Kar kaybı
  • İş durması
  • Kira mahrumiyeti
  • Alternatif ikametgah ve işyeri masrafları
  • Mali sorumluluklar ve benzeri başkaca ileri sürülebilecek diğer bütün dolaylı zararlar
  • Her türlü taşınır mal, eşya ve benzerleri
  • Tüm bedeni zararlar ve vefat
  • Manevi tazminat talepleri
  • Deprem ve deprem sonucu oluşan yangın, infilak, tsunami veya yer kaymasının dışında kalan hasarlar
  • Depremden bağımsız olarak, binanın kendi kusurlu yapısı nedeniyle zamanla oluşmuş zararlar

Hangi Binalar Zorunlu Deprem Sigortası Kapsamına Girer

6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu gereğince, aşağıda tanımlanmış binalar güvence altına alınır:

  • Tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar,
  • 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler,
  • Bu binaların içinde yer alan ve ticarethane, büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler,
  • Doğal afetler nedeniyle devlet tarafından yaptırılan veya verilen kredi ile yapılan meskenler.
  • Zorunlu Deprem Sigortası ayrıca yukarıdaki koşullara uyan;
  • Kat irtifakı tesis edilmiş binalar,
  • Tapuda henüz cins tashihi yapılmamış ve tapu kütüğünde vasfı “arsa vs.” olarak görünen binalar,

Tapu tahsisi henüz yapılmamış kooperatif evleri, için de geçerlidir.

Kapsam Dışında Kalan Binalar

9/11/1983 tarihli ve 2946 sayılı Kamu Konutları Kanununa tâbi olan veya kamu hizmet binası olarak kullanılan binalar ve bağımsız bölümler,

  • Köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanlarca köy yerleşik alanları ve civarında ve mezralarda yapılan binalar,
  • Tamamı ticari veya sınai amaçla kullanılan binalar,
  • Projesi bulunmayan ve mühendislik hizmeti görmemiş binalar,
  • Taşıyıcı sistemi olumsuz yönde etkileyecek şekilde tadil edildiği veya zayıflatıldığı tespit edilen binalar,
  • Taşıyıcı sistemi olumsuz yönde etkileyecek şekilde ilgili mevzuata ve projeye aykırı olarak inşa edilen binalar,
  • Yetkili kamu kurumları tarafından yıkılmasına karar verilen binalar ile mesken olarak kullanıma uygun olmayan, bakımsız, harap veya metruk binalar.”

Sigorta Bedeli Nasıl Belirlenir

Zorunlu deprem sigortalarında; bedel belirlenirken esas alınan değer binanın brüt yüz ölçümüdür. Yani sigortalanacak taşınmazın büyüklüğü sigorta bedelini belirleyen en önemli faktördür. Sigorta bedelinin tespitinde, sigorta edilen meskenin yapı tarzı için Hazine Müsteşarlığınca yayımlanan “Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimatı”nda belirlenen metrekare bedeli ile aynı meskenin brüt yüzölçümünün (veya yaklaşık yüzölçümünün) çarpılması sonucu bulunan tutar esas alınır.

Poliçe Tutarından Fazla Tazminat Alınabilir mi?

DASK poliçelerinde belirtilen tutar (sigorta bedeli), meskenin yeniden yapım maliyetini temsil eder. Ancak bazı durumlarda, meskenin yeniden yapım maliyeti sigorta bedelinden yüksek olabilir. Bu durumda, DASK, poliçe tutarından fazlasını ödemekle yükümlü değildir ve tazminat ödemesinin üst limiti poliçe bedelidir. Başka bir deyişle, DASK’tan poliçe bedelinin üzerinde bir tazminat almak mümkün değildir.

Dask Poliçenin Süresi Ne Kadardır?

Kural olarak; zorunlu deprem sigortaları 1 (bir) yıl süreli olarak yapılır ve her yıl yenilenmesi gerekir.

Sigorta Tazminatı Nasıl Hesaplanır?

Zorunlu deprem sigortası kapsamında, sigorta tazminatı hesaplanırken, tam veya kısmi hasar olması önemli değildir. Önemli olan, rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte benzer yapı özellikleri göz önünde bulundurularak, binanın piyasa rayiçlerine göre hesaplanan yeniden yapım maliyetidir. Ancak, sigorta tazminatı, hiçbir durumda sigorta bedelinden (poliçe tutarından) fazla olamaz. Yani, sigorta poliçesinde belirtilen sigorta bedeli (poliçe tutarı), maksimum ödenecek tazminatı belirler ve bu tutardan fazla ödeme yapılmaz. Bu nedenle, sigorta poliçesinde belirtilen sigorta bedelinin, binanın yeniden yapım maliyetini doğru şekilde yansıttığından emin olmak önemlidir.

Tazminat Ne Zaman Ödenir?

Tazminat miktarının tespit edilmesinden sonra DASK, işbu tazminat miktarını en geç takip eden 1 (bir) ay içerisinde hak sahibine ödemek zorundadır.

Tazminatın Ödenmemesi Veya Eksik Yatırılması Durumunda Dask’a Dava Açılabilir Mi?

Tazminatın ödenmemesi veya eksik yatırılması durumunda arabuluculuk süreci başlatılmalıdır. Zorunlu arabuluculuk süreci, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çözümünde arabuluculuk yaparak uzlaşma sağlamayı amaçlar. Arabuluculuk süreci sonuçsuz kalırsa veya taraflar anlaşamazsa, dava açma hakkı doğar. Bu durumda, mahkemeye başvurularak DASK’a karşı dava açılabilir. Mahkeme sürecinde, sigortalının haklılığına ve taleplerine göre karar verilir ve gerekli görülen durumlarda DASK ödeme yapmak zorunda kalabilir. Ancak, dava açmadan önce zorunlu arabuluculuk sürecinin tamamlanmış olması gerektiği unutulmamalıdır.

Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında Sigorta Tahkim Komisyonuna (STK) kimler dava açmalı:

1) Evi yıkılan veya yıkılacak olup ta eski tarife üzerinden tazminat alanlar/alacak olanlar

2) Kısmi hasarlarda toplam hasar tutarı (konut içi + ortak alan) poliçede yazılı sigorta bedelini aşanlar

3) Poliçe başladıktan sonra mükerrerlik, orta veya ağır hasar durumunun sigortalı tarafından kasıtlı olarak yanlış beyan edilmesi, sigorta süresi içinde sigorta konusu yerde mevzuata aykırı değişiklik yapılması, sigortalı yerin deprem dışında başka bir nedenden dolayı ortadan kalkması ve sigortalı yerin Zorunlu Deprem Sigortası kapsamı dışına çıkması halleri dışında bir gerekçe ile poliçesi iptal edilenler.

Sadece bu üç grup yeni tarife üzerinden tazminat almak için STK’ya dava açabilirler.

Diğer taraftan, kısmi hasarlarda toplam hasar tutarı (konut içi + ortak alan) poliçede yazılı sigorta bedelini aşmayan, ancak DASK’ın ekspertiz raporuna göre ödediği tutardan daha fazla hasar tutarına sahip olanlar veya onarım faturalarının bir kısmı ödenmeyenler ek tazminat için dava açabilirler.

Eski tarifeye göre belirlenen sigorta bedeline göre %15 veya %50 alıp ta hasarları karşılananlar, başka bir deyişle daha fazla hasarının olduğu ispat edilemeyecekler ise dava açmaması önerilir.

Banka krediye dayalı yapılan ZDS poliçelere ilişkin bankalara karşı Tüketici Mahkemelerinde açılabilecek davalar:

1) Krediyi verirken konutun gerçek metre karesi bildiği için brüt m2 (konut + ortak alanındaki payının) üzerinden sigorta yapılmaması

2) Kredi süresince yenileme yapılmaması (Not: Bankaya karşı zeyilnamenin yapılmaması davası da açılabilir, ama DASK karşı STK’da dava açmak daha rasyonel)

3) Bankaların kısmi hasarlarda DASK’ın ödediği tazminatın tamamını veya bir kısmını alması

4) Poliçenin yukarıda sayılan yasal gerekçeler dışında iptal edilmesi

5) Yeni tarife nedeniyle DASK’a karşı dava açılması için dain mürtehinlik nedeniyle talep edilen muvafakatnamenin Banka tarafından verilmemesi nedeniyle kayba uğranılması

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top