Hizmet tespit davası, işçilerin sigorta primlerinin eksik ya da hiç ödenmediği durumlarda, çalıştıkları sürelerin yasal olarak tespit edilmesi için açılan bir dava türüdür. İşçi, bu dava ile hak kayıplarının önüne geçmeyi ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) borçlu olduğu primlerin ödenmesini talep eder. Davacının hizmet süresinin doğru bir şekilde belirlenmesi, emeklilik hakkı gibi önemli haklar açısından büyük önem taşır. Hizmet tespit davası, işçilerin haklarının korunması için önemli bir adımdır ve bu davanın başarılı olabilmesi için doğru bir dilekçe hazırlanması gerekmektedir.
Hizmet Tespit Davası Nedir?
Hizmet tespit davası, bir işçinin çalıştığı sürelerin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarında eksik veya yanlış bildirilmesi durumunda, bu sürelerin tespit edilmesi ve sigorta primlerinin doğru bir şekilde işlenmesi için açılan bir dava türüdür.
Bu dava, işçilerin sigorta primlerinin tam ve doğru bir şekilde ödenmesini sağlamak amacıyla oldukça önemlidir. Çoğunlukla kayıt dışı çalıştırılan veya eksik gün bildirimi yapılan işçiler tarafından açılır. Aynı zamanda işverenlerin yasal yükümlülüklerini yerine getirmediği durumlarda işçilerin sosyal güvenlik haklarının korunmasını hedefler.
Kimler Hizmet Tespit Davası Açabilir?
Hizmet tespit davasını genellikle şu kişiler açabilir:
- Çalıştığı halde sigorta primi bildirilmemiş işçiler.
- Çalışma gün sayısı eksik bildirilmiş olanlar.
- İş kazası geçirmiş veya meslek hastalığına yakalanmış ancak sigortası yapılmamış kişiler.
Bu dava, işçinin emeklilik hakkını elde etmesi veya diğer sosyal güvenlik haklarından faydalanabilmesi için kritik bir adım olabilir.
Bu yazımızla birlikte işçinin haklı nedenle feshi başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz.
Hizmet Tespit Davası Şartları Nelerdir?
Hizmet tespit davası açabilmek için belirli koşulların yerine getirilmiş olması gerekir. Bu şartlar, davanın hukuki dayanağını oluşturur ve işçinin haklılığını kanıtlamak için kritik öneme sahiptir. İşte hizmet tespit davasının şartları:
Sigortasız veya Eksik Sigortalı Çalıştırılmış Olmak
Davanın temel şartı, işçinin sigortasız olarak çalıştırılması veya çalışma gün sayısının eksik bildirilmiş olmasıdır. İşçi, belirttiği dönemde işverenin kendisini sigortalı göstermediğini ya da eksik bildirim yaptığını kanıtlamalıdır.
5 Yıllık Hak Düşürücü Süre
Dava açma hakkı, işçinin işten ayrıldığı tarihten itibaren 5 yıl ile sınırlıdır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, süre geçtikten sonra dava açılamaz. Ancak iş kazası veya meslek hastalığı gibi özel durumlarda süre daha esnek yorumlanabilir.
Ayrıca genel olarak işten çıkarılma tazminatı başvurusunda da bulunulabilir.
Çalışma İlişkisinin Kanıtlanması
İşçinin gerçekten çalıştığını kanıtlaması gerekir. Bunun için:
- Yazılı belgeler (ücret bordroları, işe giriş-çıkış kayıtları).
- Tanık ifadeleri (eski iş arkadaşları, müşteriler).
- İşyerine ait görüntü veya yazışmalar gibi deliller kullanılabilir.
Hizmet Tespiti Talebinin Hukuka Uygun Olması
Davacının, talebinin Sosyal Güvenlik mevzuatına uygun olması gerekir. Örneğin, belirttiği dönemde çalıştığı işyerinin faaliyet göstermesi veya işverenin sigortalı bildirim yükümlülüğüne tabi olması beklenir.
Sigortalılık Zorunluluğu Bulunan Bir İşte Çalışılmış Olması
İşçinin hizmet tespit talebi, yalnızca sigortalılık kapsamında olan bir işte çalışılmış olması durumunda kabul edilir. Örneğin, aile bireyleriyle yapılan ücretsiz yardımlaşma veya sigortalılık kapsamı dışında kalan işler bu davanın konusu olamaz.
Konu ile ilgili olması nedeniyle yurtdışı hizmet borçlanması başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz.
Hizmet Tespit Davası Açma Süresi
Hizmet tespit davası, işçinin sigortasız veya eksik sigortalı çalıştırıldığına dair durumların tespit edilmesi amacıyla açılan bir davadır. Ancak bu davanın açılabilmesi için belirli bir süre sınırına dikkat edilmesi gerekmektedir.
Dava Açma Süresi:
Hizmet tespit davası, işçi, sigorta primlerinin eksik yatırıldığını veya hiç yatırılmadığını fark ettiği tarihten itibaren 5 yıl içinde açılabilir. Bu süre, işçinin çalıştığı işyerindeki sigortalı olarak bildirilmediği döneme ilişkin hizmetlerinin tespiti için geçerlidir. Ancak bu süre, dava konusu dönemin bitiminden itibaren başlar ve işçinin durumu fark etmesiyle birlikte işlemeye başlar.
Sürenin Başlaması:
Dava süresi, işçinin sigortalı çalıştırılmadığı veya eksik çalıştırıldığı dönemi fark ettiği tarihten itibaren başlar. Yani, işçi sigortasız çalıştırıldığını öğrendiği gün, dava açma süresi de başlar. Bu nedenle, sigortasız çalıştırıldığını erken fark eden işçi, daha hızlı bir şekilde dava açarak hakkını arayabilir.
Geçmiş Dönemler İçin Dava Açılabilir mi?
Hizmet tespit davası, geçmişteki sigortasız çalışma dönemlerine de ilişkin olarak açılabilir. Yani, işçi 5 yıl geriye dönük olarak hizmet tespit davası açma hakkına sahiptir. Ancak, bu 5 yıllık sürenin geçmesi durumunda işçi, eski çalışma dönemlerine ilişkin dava açma hakkını kaybeder.
Süreden Sonra Yapılacak İşlem:
Eğer işçi, 5 yıl süresi içinde dava açmazsa, geçmişteki sigortasız çalışma dönemi için hukuki bir işlem yapması mümkün olmayabilir. Bu nedenle, hizmet tespit davası açılması gereken süre zarfında işlemlerin başlatılması büyük önem taşır.
Hizmet tespit davası, işçilerin sigorta haklarını güvence altına almak için önemli bir araçtır. Ancak bu davayı açmak için belirli süreler içinde işlem yapılması gereklidir. Aksi takdirde, işçi hak kaybına uğrayabilir.
Konu ile ilgili olması nedeniyle ihbar tazminatı başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz.
Hizmet Tespit Davasında Yetkili Mahkeme
Hizmet tespit davası, işçinin sigortalılık süresi ve primi ile ilgili belgelerin eksik veya hatalı olduğuna inandığı durumlarda açılabilen bir davadır. Bu dava türünde yetkili mahkeme, işçinin bulunduğu yerin iş mahkemesi olacaktır. Eğer işçi, birden fazla yerde çalıştıysa, her bir çalıştığı yerin iş mahkemesi bu dava için yetkili olabilir. Bu nedenle, hizmet tespit davasında yetkili mahkemenin belirlenmesinde işçinin çalıştığı yerlerin önem taşıdığı unutulmamalıdır. Ayrıca, davayı açan kişinin ikametgah adresinin bulunduğu yer mahkemesi de yetkili olabileceği için, başvurulacak mahkemenin doğru seçilmesi sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi açısından kritik rol oynar.
İş Hukuku kapsamında ele alınan yıllık izin ücreti hesaplama başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz.
Hizmet Tespit Davasında İspat ve Deliller
Hizmet tespit davasında işçinin çalıştığını kanıtlamak için çeşitli deliller kullanılabilir. İşçinin çalışma süresi ve şartlarını ispatlamak adına en yaygın kullanılan deliller, tanık beyanları, yazılı belgeler ve bordrolardır.
Tanık Beyanları: Tanıklar, işçinin çalıştığı dönemi ve çalışma koşullarını doğrulayan ifadeler verebilir. Tanıklar, işyerindeki diğer çalışanlar veya işyerine yakın kişiler olabilir. Tanıkların beyanları, işçinin işyerinde çalıştığını ispatlamak için önemli bir delil niteliği taşır.
Yazılı Belgeler: İşçinin işe giriş bildirgesi, SGK hizmet dökümü, çalışma sözleşmesi gibi yazılı belgeler de hizmet tespit davasında kullanılabilir. Bu belgeler, işçinin çalıştığı dönemi ve süreci ispatlamak için güçlü delillerdir.
Bordrolar: İşçinin maaş bordroları, işyerinde çalıştığı dönemde aldığı maaşları ve sigorta primlerinin yatırıldığını gösteren belgeler olup, çalışma süresinin tespiti açısından oldukça değerlidir.
Bu tür deliller, işçinin çalışma geçmişini kanıtlamada önemli bir rol oynar ve davanın sonucunu etkileyebilir. Dolayısıyla, işçi çalıştığını ispatlamak için bu tür belgeleri ve tanıkları sunmak, davanın seyrinde kritik önem taşır.
Hizmet Tespit Davası Ne Kadar Sürer?
Hizmet tespit davasının süresi, davanın karmaşıklığı, mahkemenin iş yükü ve tarafların sunduğu delillere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genellikle, hizmet tespit davaları ortalama 6 ay ile 1 yıl arasında sonuçlanabilir. Ancak, bazı durumlarda bu süre daha kısa veya daha uzun olabilir.
Davaya ilişkin süreyi etkileyen faktörlerden biri, mahkemede hangi tür delillerin sunulduğudur. Eğer taraflar, özellikle tanık beyanları ve yazılı belgeler gibi çeşitli deliller sunarsa, mahkemenin davayı değerlendirme süresi uzayabilir. Ayrıca, dava taraflarının çözüm için anlaşmaya varmaması halinde dava süreci daha da uzayabilir.
Eğer mahkeme kararına karşı itiraz edilirse, dava süreci daha uzun sürebilir. Ancak, genel olarak hizmet tespit davaları diğer dava türlerine göre daha hızlı sonuçlanmaktadır.
Hizmet Tespit Davası Sonucunda Kazanılan Haklar
Hizmet tespit davası sonucunda işçi, çalıştığı süreyi resmen kanıtlayarak, sosyal güvenlik haklarını elde edebilir. Bu davada işçi, çalıştığı döneme ilişkin prim ödemelerinin yapılmadığını iddia ediyorsa ve mahkeme bu iddiayı kabul ederse, işçi adına o döneme ait sigorta primlerinin ödenmesi sağlanır. Böylece, işçi emeklilik, hastalık, iş kazası ve benzeri sosyal güvenlik hizmetlerinden yararlanabilir.
Mahkeme, davanın sonucunda işçinin lehine bir karar verir ve işçinin çalıştığı süreyi tespit ederse, işçinin geçmiş dönemdeki sigorta primleri eksikse bu primlerin işveren tarafından ödenmesi gerektiğine karar verebilir. Bu da, işçinin emeklilik yaşına geldiğinde, ilgili primleri tam olarak yatırmış olmasıyla daha yüksek bir emeklilik maaşı almasına olanak tanır.
Hizmet tespit davası sonucunda kazanılan haklar arasında işçinin sigorta primlerinin tescil edilmesi ve geriye dönük prim ödemelerinin yapılması da bulunmaktadır. İşçi bu hakları kazanarak, gelecekteki sosyal güvenlik hakları için önemli bir adım atmış olur.
Hizmet Tespit Davası Dilekçe Örneği
Hizmet tespit davası açarken, işçinin çalıştığı sürenin tespit edilmesi amacıyla ilgili mahkemeye bir dilekçe sunulması gerekmektedir. Bu dilekçede, davanın konusu, talep edilen hizmet süresi ve çalışma koşulları açıkça belirtilmelidir. Her ne kadar burada örnek olması açısından bir dilekçe içeriği sunsak ta bunun konu hakkında uzman bir avukat ile birlikte yapılması haklarınızın kaybolmaması adına çok önemlidir.
[Mahkeme Adı]
[Davacı Adı Soyadı]
[Adres Bilgileri]
[Davalı Adı Soyadı veya Unvanı]
[Adres Bilgileri]
Dava Konusu: Hizmet Tespit Davası
İlgili Kanun: 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
Dava Açılma Sebebi:
Davacı [Adınız Soyadınız], [dava açılacak dönemi belirtin] arasında çalışmış olduğu işyerinde, sigorta primlerinin tam olarak yatırılmadığını iddia etmekte olup, bu döneme ait sigorta primlerinin tescil edilmesi talebiyle bu davayı açmaktadır.
Olaylar:
- Davacı, [işyerinin adı ve adresi] işyerinde [çalıştığınız görev] olarak [çalışma dönemi] tarihleri arasında çalışmıştır.
- Ancak, işveren tarafından sigorta primlerinin düzenli olarak ödenmediğini fark eden davacı, [dönem belirtilerek] çalıştığı sürelerin sigortalı olarak tescil edilmediğini öğrenmiştir.
- [İlgili döneme ait primlerin yatırılmadığı veya eksik yatırıldığı tarihleri burada belirtebilirsiniz.]
Davalı’nın Yükümlülüğü:
Davalı işveren, davacının çalıştığı süreler için prim ödememiştir. Bu nedenle davacının o dönemdeki çalışmasının tescil edilmesi gerekmektedir.
Talep:
Davacı, [belirttiğiniz tarih aralığında] çalıştığı dönemin sigorta primlerinin tescil edilmesi ve bu süreye ait prim ödemelerinin yapılması talebinde bulunmaktadır.
Sonuç ve İstem:
Yukarıda açıklanan nedenlerle, işyerinde çalıştığı sürelerin tespit edilmesi ve sigorta primlerinin davalı işveren tarafından ödenmesi yönünde karar verilmesini talep ediyorum.
Deliller:
- Çalışma sözleşmesi
- Tanık beyanları
- Bordro ve maaş ödemelerine dair belgeler
- Diğer ilgili belgeler (varsa)
Davacı Adı Soyadı
Sonuç
Hizmet tespit davası, işçinin haklarını savunabilmesi için önemli bir süreçtir ve sigorta primlerinin doğru şekilde ödenmesini sağlamak adına açılır. Dilekçenin doğru ve eksiksiz bir şekilde hazırlanması, dava sürecinde yaşanacak olası aksaklıkları engellemek adına büyük önem taşır. Bu süreçte bir iş hukuku avukatı üzerinden alınacak profesyonel destek, işçilerin haklarını savunma yolunda atılacak adımların sağlıklı bir şekilde atılmasını sağlayacaktır.